“`html

İYİ Parti Milletvekili Burak Akburak, Yaz Saati Uygulamasının Kaldırılmasını İstedi

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2025 yılına ait bütçe görüşmelerinde, “kalıcı yaz saati” uygulamasının derhal son bulması gerektiğini dile getirdi. Akburak, “Karanlıkta işe giden vatandaşlarımız ve okula giden çocuklarımızın durumu kabul edilemez bir tablo. Bu uygulama, çalışanların iş güvenliğini tehdit etmekte ve trafikte kazaların artmasına neden olmaktadır. Üstelik kadınlarımız, sokaklarda karanlığın getirdiği tehlikelerle baş başa kalmaktadır. Yaz saati uygulamasının bilimsel bir temeli var mı?” şeklinde konuştu.

TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık Bakanlıkları’nın bütçeleri müzakere ediliyor. Burak Akburak, yaz saati uygulamasının kaldırılmasını gerekli kılan gerekçeleri sıraladı:

“Enerji politikaları, sadece bugünü değil, geleceğin ekonomik, çevresel ve sosyal dengesini şekillendiren kritik unsurlar arasında yer alıyor. Ancak ülkemizde bu alandaki politikaların çoğu, bilimsel ve ekonomik gerçeklerden ziyade günü kurtarma ve belirli çıkarları koruma hedefi gütmektedir. Bugün, enerji politikalarının bazı temel sorunlarına dikkat çekmek istiyorum.”

“Örneğin, yaz saati uygulaması olarak adlandırılan ve enerji tasarrufu sağladığı iddia edilen bu uygulama, aslında enerji sektöründeki özel şirketlerin kârını artırmak amacıyla sürdürülüyor. İnsanlarımızın karanlıkta işe gitmek zorunda kalması, bunun derece kötü bir uygulama olduğunu ortaya koyuyor. Çalışanların güvenliği tehlikeye atılırken, trafik kazalarının artması da dikkat çekici bir durum. Çocuklarımız sabahları karanlıkta okula giderken, çalışanlarımız yorgun başlıyor; peki, bu uygulamanın arkasındaki çıkarlar kimleri koruyor? Yaz saati uygulaması için bilimsel bir gerekçe var mı? TÜBİTAK’ın raporları, bu uygulamanın tasarruf sağlamadığını kanıtlıyor. Tasarruf yapmadığımız halde, halkımızın yaşam kalitesini neden bu kadar düşürüyoruz? 2025’ten itibaren yaz saati uygulamasına son verilmeli.”

Güneş ve Jeotermal Enerji Teşvikleri Artırılmalı

Burak Akburak, güneş enerjisi, hidroelektrik ve nükleer enerji politikalarına dair de önemli ifadelerde bulundu:

“Türkiye, güneş enerjisi açısından zengin bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyeli yeterince değerlendiremiyoruz. Enerji üretimimizin sadece %4’ü güneş enerjisinden elde ediliyor. Güneş ve jeotermal enerji projelerine yönelik teşviklerin artırılması, özellikle konutlardaki çatı GES projeleri için finansman ve teknik destek sağlanması gerekmektedir.”

“Doğal gaz yaygınlaştırma politikaları, özellikle güneş ve jeotermal kaynakların yüksek olduğu bölgelerde, Antalya, Aydın, Kuşadası, İzmir gibi şehirlerde rasyonel bir tercih olmaktan çıkmıştır. Kuzey ülkelerinde bile güneş ve ısı pompalarının zorunlu hale getirildiği günümüzde, Türkiye’nin bu teknolojilere yatırım yapmaması kabul edilemez.”

“Yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarına teşvikler artırılmalı ve bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi, yalnızca enerji arz güvenliğimizi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda dışa bağımlılığımızı azaltarak cari açığımızı kapatma fırsatı sunacaktır. Yatırımların yerli sanayiyi destekleyerek gençlerimize yeni iş sahaları yaratacak şekilde yönlendirilmesi şart.”

Nükleer Enerji: Risk Yönetimi ve Acil Durum Planları Önemli

“Hidroelektrik potansiyelimizi kullanmaya devam etmeliyiz. Türkiye, hidroelektrik alanında önemli bir kapasiteye sahip, fakat mevcut santrallerin verimliliğini artırmak için modern teknolojilere yönelmeliyiz. EÜAŞ’a ait eski sistemlerin modernizasyonu, %30’a kadar kapasite artışı sağlayacaktır. Ancak bu konuda somut adımlar atılmadığını görmekteyiz.”

“Nükleer enerji, ülkemizin enerji çeşitliliği açısından kritik bir rol oynamaktadır. Ancak bu alanda şeffaflık ve kamu yararının gözetilmesi gereklidir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası ve işletilmesi sırasında karşılaşılan zorluklar, Türkiye’nin bu konudaki hazırlık eksikliğini gözler önüne sermektedir. Nükleer Düzenleme Kurumu’nun bağımsızlığı, bu süreçte büyük önem taşımaktadır.”

“Ayrıca elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışlar halkın maddi durumunu zorlaştırırken, enerji şirketlerinin kârları rekor seviyelere ulaştı. EPDK’nın sektörde etkin bir denetim mekanizması oluşturması, halkın çıkarlarını gözeten bir anlayış benimsemesi gerekmektedir.”

Maden Ruhsatları ve Şeffaflık Sorunu

Akburak, madencilik konusundaki eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi:

“Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını yönetme sorumluluğuna sahip. Ancak bu kurumun çevreye zarar vermeden kaynakların işletilmesi konusundaki performansı yetersiz. Maden ruhsatı dağıtımında şeffaflık eksikliği mevcut. Doğaya zarar veren projelere izin verilmesi, toplumsal bir rahatsızlık oluşturmakta.”

“Kaz Dağları, Giresun Harşit Vadisi ve Artvin Cerattepe gibi doğal güzelliklerimizin korunması, yalnızca ülkemiz için değil, tüm dünya için önemli. Siyanür yöntemleriyle yapılan madencilik faaliyetleri, insan sağlığını ve ekosistemi tehdit ediyor. Devletin madencilikten aldığı payların artırılması, çevre koruma projelerine yönlendirilmelidir.”

“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bütçesi, ülkemizin enerji politikasını belirleyecek önemli bir fırsattır. Ancak mevcut bütçe, halkın ihtiyaçlarından uzak bir yaklaşım sergiliyor. İYİ Parti olarak, yaz saati uygulamasından güneş enerjisi yatırımlarına, enerji fiyatlarına kadar birçok alanda vatandaşlarımızın haklarının korunması için mücadele edeceğiz.”

“`